Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Maria Arena, yolsuzluk soruşturmasında ismi geçmese de medya ve siyaset etraflarında maksat gösterilmesini münasebet göstererek İnsan Hakları Komitesi Başkanlığı misyonundan istifa etti.
Belçika’nın resmi haber ajansı Belga’ya nazaran, AP’nin sosyalist milletvekillerinden Belçikalı Maria Arena, kimi gazeteciler ve meslektaşlarının kendisine yönelik suçlamaları nedeniyle AP’nin insan hakları komitesi başkanlığından istifa etti.
Arena, Belga’ya yaptığı açıklamada, “Belçika makamları, milletvekilliği dokunulmazlığımın kaldırılmasını istemediler. Ne iş yerim ne de meskenim arandı. Mahkemelerde hiçbir formda sorgulanmadım.” tabirlerini kullandı.
Belçikalı milletvekili Arena, hakkındaki savlar nedeniyle prestijini korumak için bu türlü bir karar aldığını belirtti.
Arena’nın ismi, yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınan eski İtalyan AP Milletvekili Pier Antonio Panzeri ile bağlantısı nedeniyle sık sık basında yer almıştı.
Belçika’da yolsuzluk skandalı
Belçikalı makamların yürüttüğü yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama soruşturması kapsamında, geçen yıl aralık ayında çok sayıda noktada aramalar yapılmış, 1,5 milyon Euro nakit para ele geçirilmiş ve 4 kişi gözaltına alınmıştı.
Belçikalı milletvekili Arena, hakkındaki argümanlar nedeniyle prestijini korumak için bu türlü bir karar aldığını belirtti
Gözaltına alınan şahısların AP Lider Yardımcılığı misyonu sona erdirilen Yunan milletvekili Eva Kaili, eski İtalyan AP Milletvekili Pier Antonio Panzeri, Kaili’nin partneri ve AP’de asistan olarak çalışan tekrar Francesco Giorgi ve hukukun üstünlüğü hususlarında çalışan bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Niccolo Figa-Talamanca olduğu açıklanmıştı.
Giorgi’nin tabirinde iki AP milletvekili Andrea Cozzolino ile Marc Tarabella‘nın Panzeri’den para aldığını söylediği ileri sürülmüştü. Tarabella’nın Belçika’daki meskeninde de arama yapılmıştı. Arama, Belçika yasaları gereğince AP Başkanı Roberta Metsola‘nın nezaretinde yürütülmüştü.
Bu şahısların, AP’nin ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek üzere bir Körfez ülkesinden rüşvet aldıkları sav edilmişti. Bahisle ilgili haberlerde ismi geçen Katar, tezleri reddetmişti.