Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, son vakitlerde dünyada her açıdan global boyutta süratli değişimler yaşandığını belirterek, “İnsanı ahlaklı kılan kıymetler hayatın dışına itilmiş, adalet ihmal edilmiştir. Global boyutta bir kimlik, şuur ve istikamet sorunu hayatı kuşatmıştır” dedi.
Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş, Rusya’da düzenlenen ‘Adalet ve Ilımlılık: Dünya Sisteminin İlahi İlkeleri’ temalı ’18. Memleketler arası Müslüman Forumu’na katıldı. Erbaş konuşmasında, Hz. Adem’den son Peygamber Hz. Muhammed’e kadar gelen bütün peygamberlerin hak ve adalet anlayışını insanlara benimsetmek için gönderildiklerini söyleyerek, “İlahi adalete uyulduğu sürece yeryüzünde huzur, barış ve sevgi hakim olmuş, ilahi adalet ölçüleri ihlal edildiğindeyse zulüm, kan, göz yaşı ve haksızlık hayatı kuşatmıştır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yazdığı ve bütün dünyaya sunduğu kitabının ismi de ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’. Cumhurbaşkanımız bu kitabında daha adil bir dünyanın nasıl inşa edileceğini bütün dünyaya deklare etmektedir” tabirlerini kullandı.
“Küresel boyutta bir kimlik, şuur ve istikamet sorunu hayatı kuşatmıştır”
Son vakitlerde dünyada inanç, kültür, hukuk ve sosyoloji başta olmak üzere her açıdan global boyutta süratli değişimler yaşandığını söyleyen Erbaş, şöyle konuştu:
“Bugün dünyamız, yoksulluk, terör hareketleri, ümitsizlik üzere devasa meselelerin kuşatması altında tarihinin en güç devirlerinden birini yaşamaktadır. İnsanlığın düçar olduğu krizlerin en temel sebebi mana, ahlak ve hukuk konusunda yaşanan savrulmadır. Hayatın manası ve gayesi kaybedilmiş, varlığı manalı, insanı ahlaklı kılan bedeller hayatın dışına itilmiş, adalet ihmal edilmiştir. Global boyutta bir kimlik, şuur ve istikamet sorunu hayatı kuşatmıştır.
Yeryüzü insanın hizmetine amade kılınmışken, insan eşyanın maalesef esiri olmuştur, dünyevileşmiştir tıpkı vakitte. Gücü ve imkanı ele geçirenler, öteki bireylere ve tabiata adil davranmadığı için sömürge ve emperyalizm hayatı esir almakta, gelecek kuşakların bile hakları ihlal edilmektedir. Hasebiyle mahallî ve global ölçekte pek çok krizin yaşandığı bir çağda, temelinde yaşanan en büyük sorunun bir ahlak ve adalet krizi, hukuk ve bedel aşınması olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple bütün insanlık için daha hoş bir gelecek ismine yapılması gereken en değerli şey ferdi, toplumsal ve global boyutta bir hukuk ve hoş ahlak inşasıdır. Bu ise makul bir zümrenin monopolünde olmaksızın bütün toplumların birlikteliği ve katkısıyla sağlanabilecektir.”
“Adalet, herkesin hakkının gözetilmesi için bir garantidir”
Başkan Erbaş, Kur’an-ı Kerim’e nazaran adaletin ölçüsü ve desteğinin hakkaniyet olduğunu lisana getirerek, “Hidayete hak sayesinde ulaşılabileceği üzere adalet de hakka uymakla sağlanır. Zira adalet güçlünün kendisini yasallaştırma aracı değil, herkesin hakkının gözetilmesi için bir garantidir. Dinimizde hak ve adalete yapılan vurgu o denli güçlüdür ki şahsen Allah’ın ahirette hiçbir haksızlığa mahal verilmeyecek halde adaletle hükmedeceği ve onun bu vaadinin kesin (hak) olduğu belirtilmiştir. Münasebetiyle bugün emperyalizmin aktif olduğu, güçlünün kendini haklı gördüğü bir dünyada en acil gereksinim, adaleti ayakta tutmaktır. Bu bakımdan, globalleşen dünyanın idrakine İslam’ın adaletini sunmak için öncelikle inanç, tarih, medeniyet bağlamında ve herkes için hukuk ve uygunluk yerinde güçlü bir gelecek tasavvuru kurmak kıymetlidir. Münasebetiyle Müslümanların eğitimden sanata, aileden toplumsal ahlaka, iktisattan psikolojiye kadar bütün alanlarda yeryüzündeki herkese umut olacak cümleler kurması, teklifler ve vizyon ortaya koyması gerekir. Bunun mihenk taşını ise adalet oluşturmaktadır. Burada bilhassa söz etmek isterim ki Rusya Federasyonu’nun aileyi bozmaya yönelik ziyanlı akımlar ve insan fıtratına karşıt sapkın tavır ve davranışlara karşı verdiği uğraş ve aldığı tedbirler takdire şayandır” dedi.
“Adalete dair gayretler arttıkça geleceğe dair umutlar güçlenecektir”
Başkan Erbaş, adalete dair gayretlerin artmasıyla geleceğe yönelik umutların artacağını söyleyerek, “Avrasya İslam Şurası ve bugün düzenlenen Müslüman Forumu üzere inisiyatiflerin başta İslam’ın adalet anlayışının tanıtılması olmak üzere, bir ortada yaşama deneyiminin geliştirilmesi ve bu alanlarda uğraş edenlere dayanak vermesi açısından çok değerli olduğunu düşünüyorum. Elbette adalet ve hukuka dair uğraşlar arttıkça geleceğe dair umutlar da güçlenecektir” tabirlerini kullandı. (İHA)