Mehtap Gökdemir – CHP Parti Okulu’nun Hukuk Tahlil Masası, “Yürütme Organının Denetlenememesi Sorunu İçin Tahlil Raporu” hazırladı. Raporda “gölge kabine” teklifine yer verilirken, aktif muhalefetin birinci kuralının “samimi ve emniyetli olmak” olduğu vurgulanarak, topluma dengeli bildiriler verilmesi tavsiyesinde bulunuldu.
Raporda yer alan kıymetlendirme ve teklifler özetle şöyle:
Ana muhalefet partisi olarak CHP bir “Gölge Kabine” oluşturabilir. Genel lider yardımcıları, MYK ya da Parti Meclisi üyelerinin uzmanlık alanlarına uygun olarak, liyakata dayalı bir görevlendirme yapılmalıdır.
* Aktif muhalefetin birinci kuralı “samimi ve güvenilir” olmaktır. İktidar partisini “muhalefet tabanını ortadan kaldırdı” diye eleştirirken partimizin atama yoluyla görevlendirme yapıyor olması, delegelik sistemini benimsemiş olması, anti-demokratik uygulamalara yaptığı tenkitlerin seçmen nezdinde inandırıcılığını kaybetmesine sebep olmaktadır. CHP diktatörlüğe karşı bir tavır içerisinde iken, demokrasinin tüm ögelerini kendi örgütünde aktif kılmalı, partide dikey irtibat sağlanmalı, topluma bu metot ile dengeli bir ileti vermelidir.
Gençlerle diyalog
Muhalefet, gençlerin, bayanların ve potansiyel seçmenlerin nabzını yeni araştırmalar ve anketlerle tutarak, onların ilgi ve gereksinimlerine yönelik bağlantıya de yük vermelidir. Z-kuşağı gençlik uygun tanınmalıdır. Şahsen bu gençlerle görüşülerek güzel bir diyalog sağlanmalı ve sorunları/beklentileri uygun anlaşılmalı, buna nazaran vaatlerde bulunulmalıdır.
Yasama dokunulmazlığı yalnızca parlamento içerisinde değil, parlamento içerisinde kümesi bulunan siyasal partiler içerisinde de sağlanmalı, siyasi partilerin milletvekillerinin yasama faaliyetleri üzerindeki küme denetim düzeneği kaldırılmalı, milletin oyu ile seçilmiş milletvekillerinin partilerin değil halkın milletvekilleri olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle parti kümesinden başka görüş beyan eden milletvekillerinin üyesi oldukları partiden ihraç yolu türel bir düzenleme ile kapanmalıdır. Kürsü ve yasama faaliyeti dokunulmazlığı sağlanmalıdır. Temsili demokrasi sisteminde yasama dokunulmazlığının garantisi Anayasa ve anayasa hukuku olmalıdır. Anayasa Mahkemesi milletvekilleri hakkında düzenlenen fezlekeleri denetleme, iptal etme ve meclis genel kurulunca yapılmış siyasi oylamaları yürürlükten kaldırma yetkisine kavuşturulmalıdır.
“Devlet sırrı”, “milli güvenlik” üzere kavramların çerçevesi çizilmeli, siyasi iktidarın bu kavramları kullanarak dokunulmazlık müdafaasını kaldırmasının önüne geçilmelidir. Kesinlikle bir an evvel parlamenter sisteme dönüp cumhurbaşkanının verdiği keyfi kararlarından vazgeçilmelidir.
Erdoğan’a 50 bin lira tazminat ödeyecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “tekrarlanan bir ihalenin üç kat fiyatla diğer birine verildiği ve ödeme yapıldığı”na ait kelamlarıyla kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı davada 50 bin lira manevi tazminat kazandı.
Kılıçdaroğlu’nun Avukatı Celal Çelik yaptığı açıklamada “Mahkeme hakimi; delillerimizin hiçbirini toplamadan, hakimin reddi prosedürünü de uygulamadan, 50 bin TL tazminata karar verdi. Mahkeme yargıcının hukuksuz yaklaşımları, misyonunu berbata kullanması, hata işlemesi nedeniyle elbette yasal haklarımızı kullanıp hukuk önünde hesap sorulmasını sağlayacağız. Dahası Genel Liderimizin tenkidinde haklı olması nedeniyle de sonraki süreçte bu davayı da kazanacağız” dedi.